Beyni etkileyen sinir hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi neticesinde nöbetler hâlinde oluşan nörolojik bir hastalıktır.
Epilepsi dünya çapında yaklaşık 50 milyon insanı etkilemiştir. Ülkemizde ise her 1000 kişinin yaklaşık yüzde 10 nun epilepsi tanısı aldığı saptanmıştır.
Nedenleri Nelerdir?
Epilepsi vakalarının çoğunda sebep, yapılan muayene ve ek tetkiklerin neticesinde anlaşılamaz. Genetik yatkınlık söz konusudur.
Nedeni saptanan epilepsi türleri ise büyük oranda konjenital (doğuştan gelen) anomaliler, doğum travması, beyin damar hastalıkları, beyin iltihaplanması gibi nedenlerden kaynaklanır. Bunların haricinde, alkol kullanımı ve kafa travmalarına bağlı olarak da epilepsi görülebilir. Ayrıca ileri yaşa bağlı olarak beyin damarlarının daralması veya tümör varlığında da epilepsi görülebilir.
Semptomlar
· Hastada bir anda meydana gelen ve ön haberci aura olarak bilinen normalde olmayan kokuları duyma
· Korku
· Yüzde gözde istemsiz hareketler
· Baş dönmesi
· Çığlık atma ile birlikte ani şekilde bilinç kaybı
· Kas krampları
· Çenede meydana gelen kasılmalar esnasında dil ısırma, ağızdan köpüklü salya gelme görülebilir.
· Bazı hastalarda idrar ve dışkı kaçırma olabilir.
· Nöbet sonlanınca kişi soluk almaya başlar bilincin netleşmesi 15-20 dakika sürebilir. Bu esnada hastada yorgunluk, uyuma isteği olabilir.
· Hasta dinlendikten sonra normal aktivitelerine geri döner.
Sınıflandırma
Fokal başlangıçlı nöbetler,
Beynin bir lobunda, tek bir noktada sınırlı veya daha geniş bir lokasyondan kaynaklanırlar. Fokal başlangıçlı nöbetler, üç ayrı adımda değerlendirilirler. İlk adım farkındalığın değerlendirilmesidir. Bu adımda nöbetler, farkındalığın korunduğu ya da farkındalığın bozulduğu olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Eğer nöbetin herhangi bir sürecinde farkındalık bozulduysa bu nöbet ‘fokal başlangıçlı farkındalığın bozulduğu nöbet’ olarak sınıflandırılmaktadır. Hastadan ve yakınlarından alınan anamneze göre farkındalık durumu tespit edilmeye çalışılır.
Farkındalık durumu belirlenemeyen durumlarda, nöbet fokal olarak sınıflandırılır ancak farkındalık belirtilmez.
Fokal başlangıçlı nöbetlerde ikinci adım nöbet sırasında izlenen ana klinik belirti ve bulguların incelenmesini içerir ve iki ana grupta değerlendirilir. Birincisi motor semptomlar ve ikincisi motor olmayan semptomlardır. Motor semptomlar; otomatizmalar( amaçlı veya amaçsız tekrarlayan hareketler), atonik (kas tonusunun kaybı), tonik (devamlı kasılması, katılığı), klonik (fokal ritmik sıçramalar),miyoklonik(düzensiz, ani fokal sıçramalar), epileptik spazm (gövdenin ekstansiyon ve kolların fokal fleksiyon veya ekstansiyon postürü alması), hiperkinetik (pedal çevirme, ayağa kalkma, koşma vb.) olarak ayrılmıştır. Motor olmayan semptomlar ise duraklama, kognitif, emosyonel, duysal olarak ayrılmıştır
2.1.4.2. Jeneralize başlangıçlı nöbetler
Jeneralize başlangıçlı nöbetler her iki hemisferden aynı anda ortaya çıkan nöbetlerdir.
Jeneralize başlangıçlı nöbetler motor, non motor nöbetler olarak sınıflandırılırlar.
Motor nöbetler; tonik-klonik, tonik, klonik, miyoklonik, miyoklonik-tonik-klonik, myoklonik-atonik, atonik ve epileptikspazmlardır.
Non motor nöbetler; absans nöbetler olup tipik, atipik, miyoklonik ve göz kapağı miyoklonili absans nöbetleridir.
Başlangıcı bilinmeyen nöbetler
Başlangıcı bilinmeyen nöbetler motor semptomlu (tonik-klonik), nonmotor semptomlu (davranış-hareketlerde duraksama) veya sınıflandırılamayan olarak gruplandırılır.
Sınıflandırılmamış terimi, diğer kategorilere uymayan paternlere sahip nöbetleri veya sınıflandırmaya izin vermek için yetersiz bilgi sunan nöbetleri içerir.
Epilepsinin Tanı Yöntemleri
Epilepsi tanısı ve etiyolojik faktörlerini tanımlamak için nörolojik ve fizik muayene, laboratuvar incelemeleri, ayrıntılı öykü alma, elektroensefalografi (EEG), bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), single foton emisyon bilgisayarlı tomografi (SPECT) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi yöntemlerden yararlanılır.
Öykü Alma: Epilepsi tanısı koymada hastanın perinatal öyküsü, gelişme evreleri, intoksikasyon öyküsü, ailede epilepsi öyküsü ve diğer risk faktörlerini içeren ayrıntılı öyküsü alınır. Nöbetlerin özelliklerini belirleyebilmek için hasta ve ailesine ilk nöbet yaşı, hastalığın seyrinin nasıl olduğu, nöbetler sırasında bilinç yitimi olup olmadığı, nöbetle ilgili objektif ve subjektif bilgiler, nöbetlerin süresi ve sıklığı, aura olup olmadığı, nöbetleri tetikleyen faktörlerin olup olmadığı, nöbet sonrası davranışlar, nöbet sırasında travma yaşanıp yaşanmadığı gibi çeşitli sorular sorularak tanı koymaya çalışılır.
Laboratuvar İncelemeleri :İdrar incelemeleri, tam kan incelemeleri, açlık kan şekeri, üre, kalsiyum ve elektrolitlerin kandaki düzeyi ve karaciğer fonksiyon incelemeleri yapılır. Bunların yanı sıra akciğer grafisi ve elektrokardiyografi (EKG) çekilir.
Elektroensefalografi: Bir beyin görüntüleme yöntemi olan EEG, beyin etkinlikleri sonucunda meydana gelen elektriksel aktiviteleri kayıt altına alıp kişinin bilişsel süreci, sinirsel işlem etkinlikleri ve beyindeki defektlerini analiz etmek amaçlı kullanılır. Başka bir ifade ile beynin elektriksel aktivitesinin kâğıt üzerine aktarılması işlemidir. EEG değerlendirilmesi, elektrotların kafa derisine yerleştirilmesiyle elde edilen elektriksel sinyallerle yapılır.
Bilgisayarlı Tomografi ve Manyetik Rezonans : Epilepsi tanısını koymada görüntüleme yöntemleri, beynin yapı ve fonksiyonunun değerlendirilmesi aşamasında yardımcı tekniklerdir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans, epilepsiye sebebiyet veren lezyonların tanısı için tercih edilen temel yöntemlerdir.
Tedavi
Amaç:
· Epilepsi gelişiminde rol oynayan veya epileptik nöbetleri tetikleyen faktörleri kontrol altında tutmak
· Epilepsiye özgün tedaviyi uygulanmak
· Bireylerin fiziksel ve mental sağlığını düzeltmek
Farmakolojik Tedavi
· Nöbetleri kontrol altına alabilmenin ilk yolu antikonvülzan ve antiepileptik ilaçların(AEİ) kullanımıdır.
· Epilepsi teşhisi alan hastaların yaklaşık olarak %70’inde kullanılan AEİ ile nöbetlerin neredeyse tamamının kontrolü sağlanır.
· %20-%25’inde ise AEİ’ler nöbet şiddetini ve sayısını belirgin olarak azaltır{Toklu Z. Epilepside tedavi stratejileri. Kocatepe Tıp Dergisi 2015; 16(2): 147-150.)
· Nöbet kontrolünün maksimum yan etkilerin minimum düzeyde olmasının sağlanması amacıyla tedavi düşük dozlarla başlanır. Doz artışı gerektiğine yapılır.
· Phenytoin,carbamezapine(tegretol), valporik asit(depakin), phenobarbital(luminal), primidone (mysoline) sıklıkla kullanılan ilaçlardır.
Cerrahi Tedavi
Epilepsi hastalarının %75’inin nöbetleri ilaç tedavisi ile kontrol altına alınır.
Geri kalan %25’lik grupta nöbetler devam eder ve bunların %5’lik kısmında ise nöbet kontrolünün sağlanması için cerrahi tedavi uygulanır.
Ön temporal lobun kortikal olarak çıkarılması cerrahide sıklıkla uygulanan işlemdir.
Vagal Sinir Stimülasyonu
Vagal Sinir Stimülasyonu, ilaca dirençli kompleks parsiyel nöbetlerde vagus sinirinin uyarılmasına bağlı olarak nöbet sayı ve sıklığını azaltıp tedavi sağlayan bir yöntemdir.
Ketojenik Diyet
Erişkin epilepsi hastalarına önerilmeyen bir yöntemdir ancak çocuklarda ilaca dirençli epilepsi söz konusuysa tedaviye ketojenik diyet eklenmesi önerilebilir.
Hipokrat zamanından bugüne epilepsi tedavisinde farklı diyet çeşitleri kullanılmıştır. Ketojenik diyet, karbonhidrattan düşük ve yağdan zengin besin içeriğine sahiptir. Nöbet sıklığını azalttığı bilinmektedir.